5 Mart 2015 Perşembe

Ailenin Ölümü- David Cooper

"Modern psikiyatrinin en radikal eleştirisi" olarak görebiliriz bu kitabı. Cooper'ın; burjuva toplumu- bilhassa da orta sınıf aile yapısı- üzerinden temellendirdiği tezi, toplumun "aile" kavramı ile bütünüyle sahte ve bireye son tahlilde zarar veren bir döngüye girdiğinden bahseder. Bu döngünün, genel anlamda hayatın gidişatında etkin olan tüm kurumları- hukuk gibi- içine çektiğini; birey özgürlüğünü, sahiciliği, en çok da gerçek sevgiyi yok ettiğini anlatır. Oysa Cooper'a göre yapılması gereken; her bireyin kendi ailesini "öldürmesi" ve
sonucunda gerçekleşeceğini düşündüğü o müthiş hürriyetin keyfini çıkarmasıdır. Toplumun, ancak böyle yapılırsa iyileşebileceğini savunur.

Cooper'a göre aile; üyelerinin birbirini baskı altına aldığı, özerkliğin hiçe sayıldığı ve gelenek haline getirilmiş değiştirilemeyen kurallarıyla bir nevi 'faşist' bir toplumsal kurumdur. Ve- işte esas eleştirisi de burada başlıyor- modern dünyanın "deli" diye damgaladığı kişiler, örneğin şizofrenler, özünde bu çirkin düzene karşı çıkan, bilinçli olarak isyan eden, devrimci bireylerdir. Onların "deli" adı altında hastanelere tıkılması ve hayattan soyutlanması da, hep bu temelde "ailenin egemenliğine" dayananan toplumun, kendini var etme çabasından, kendini yok edecek olanı saf dışı bırakma gayretinden ibarettir.

Tüm bu çıkarımlarıyla bu kitap, hiç şüphesiz başlı başına, her cümlesiyle bir devrimdir! Cooper'a göre ise; sisteme karşı tek yol "aşk ve delilik" devrimidir. "Aşk devrimi, cinselliğimizi yeniden keşfetmemizi sağlayacak, delilik devrimi ise benliklerimizi tekrar bulduracaktır." der Yankı Yazgan kitabın önsözünde. Ne haklı!


"Annelerle babalar çocuklarının onları yetiştirmesine ne zaman fırsat verecekler?"

"Kişiye aile içindeki koşullanması sırasında verilen ilk ders, dünyada kendi başına varolamayacağıdır. Kendi benliğine sahip çıkmaması ve bir şeye yapışarak yaşaması konusunda ayrıntılarıyla bilgilendirilir, böylece öteki insanların parçalarını kendisine yapıştırıp, benliğindeki ötekilik ile benliğinin kendisiyle aynı oluşu arasındaki farkı görmezlikten gelecek kadar ileri gider."

"Aile sadece bir soyutlama, yalancı bir varoluş, bir öz değildir, insanın onun içinde uğradığı koşullanmayı aşma çabasına meydan okumayı da amaçlar."

"Aileler ölüm, kalım ya da alçakça bir kaçış getirirler."

"Aile, kutsal idiotlar yetiştiremediği için moron olup çıkar."

"Hukuk sözcüklere aktarılmış terördür. Bu terör yüzünden sözcükler her türlü kişisel göndermeden uzak olmak zorundadır. Bu terör yüzünden, hiç kimse olan herhangi biri, herhangi biri olan hiç kimseyi yargılar."

"Doğmakla varılan tek nokta birinin zaten doğmuş olduğunu keşfetmesidir. Ölmekle varılan tek nokta kişinin bu doğum olgusunu yaşantılamasıdır. Bu nokta geometrik noktadır. Geometri zor iştir."

"Kişinin kendine duyguğu sevgide yeterince güvenli bir temel yoksa, içine işlemiş olan tüm suçluluk duygusu başkalarıyla kurduğu ilişkilerde tekrar tekrar, kaçınılmaz olarak açığa çıkar."

"Ama hep bu çölde kalacaktır, çünkü bu onun özgürlüğüdür. Bir gün gelir de bu özgürlüğe ihtiyaç duymaz olursa, bu da onun özgürlüğüdür. Ama ne olursa olsun çöl yerinde kalır."

"Eşcinselliğini açık açık sonuna kadar yaşar mı yaşamaz mı, bu önem taşımaz; ama eşcinselliğin fantazilerine ve düşlerini girdiğini kabul etmesi gerektiği bellidir: Bir adamın sevdiği kadınla ilgili fantazilerinde, hatta bir kadının- cinselliğinin genel sindirilmişliğini düşünürsek- sevdiği adamla ilişkisinde bile vardır eşcinsellik."

"Terapistin gerçek sorunu insanların ne zaman ikinci tür durumlara düşüp boğulduklarıdır. Terapistin gerçek sorunu terapist olmaktır. Gerçek sorun, olmaktır."

"Öyleyse boşanmanın tek günahı evliliğin daha önceki günahıdır."

" 'En özgürleştirici şey' her zaman en keyifli olan şeydir, ama buradaki keyfin mutluluktan kesinlikle farklı olduğunu kavramalıyız. (mutluluk bir şekilde güvenceye dönüşür hep, insanın olanaklarının aldatıcı bir huzurla sınırlanmasıdır.) Keyif, acının en uç noktasından geçip yeniden keyfe varan çaresizliktir"

"Başkalarına şefkatle bağlanmanın tek yolu kişisel özgürlüğü kısa kesmektir."

"Yakalanın, size sahip olsun, yaşayın ve ölün ondan. (akıl hastalığı için)"

"Delilikle politik zaferi eşit görüyorum, hileli ama aydınlık bir eşitlik bu."

"Başka renkler arasından siyaha ve kızıla döneceğiz. Başka şekiller arasından artık ölüye değil, deliye döneceğiz."

"Aile, içgüdüselliğe karşı oluşuyla, bu toplumun bütün kurumlarında taklit edilerek sonsuzca büyür. Evi terketmek, mümkün olan en kısa yanıttır."


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder