Yalanlar Bilimi Psikiyatri- Thomas Szasz

Antipsikiyatri akımının önemli temsilcilerinden ve aynı zamanda bir psikiyatr olan Thomas Szasz, hayatını psikiyatrinin çarpıklıklarını göstermeye, yalan olduğunu düşündüğü savlarını çürütmeye ve toplum üzerindeki kabullenilmişliğini eleştirmeye adamıştır. Onunla aynı görüşü paylaşan, bu akımın başka temsilcileri ve onların da mühim çalışmaları var elbette; ancak- bugünkü dünya düzenine bakacak olursak- antipsikiyatri, çok sağlam temellere dayandırılmasına karşın, psikiyatriye yenilmiştir. Burada; ortaya atılmış ve bir kere herkesçe kabul görmüş bir fikri alaşağı etmenin güçlüğünden söz edebiliriz. Burada hiç şüphesiz; psikiyatri biliminin varlığının, büyük siyaset erlerinin
"işine" geldiğinden söz edebiliriz. Ayrıca burada; kocaman bir ilaç sanayinin çıkarlarından, sektörde dönen büyük paralardan vazgeçemeyecek patronlardan söz edebiliriz. Antipsikiyatrinin bu yenilgisi; dünyadaki milyonlarca insanın "hasta" olmadığı halde ilaç kullanmasına sebep oluyor ve yine milyonlarca insanın "deli" olduğu gerekçesiyle hastanelere hapsedilmesine sebep oluyor. En basitinden; bugün herhangi bir insan psikiyatri doktoruna gidip "mutsuz" olduğunu söylediğinde, muhakkak reçetesine bir antidepresan yazılıyor. İşte, Szasz'ın eleştirisi de tam olarak burada başlıyor.

Szasz'a göre; psikiyatrik hastalık olduğu söylenen, "şizofreni, histeri, bipolar bozukluk vb." gibi isimlerle adlandırılan durumlar, insanî kişilik özelliklerinden ve kişinin toplum baskısına, aile baskısına başkaldırmasından ibarettir. Bunların; kanser, grip, şeker hastalığı gibi bir hastalık olabilmesi için muhakkak kanıtlanabilir, somut verilere dayanması ve "taklit edilemez" olması gerekmektedir. Szasz, sağlıklı bir insanın doktora şizofren numarası yapabileceğini, bunun için "sesler duyuyorum." demesinin bile doktoru inandırmaya yeterli geleceğini söyler; ki bu doğrudur. Çünkü tarihte, psikiyatri klinikleri üzerine araştırma yapmak isteyen bir doktor, numara yaparak kendini hastaneye yatırtmayı başarmıştır.

Szasz, tüm bu yalanlar silsilesinin faturasını Freud'a çıkarmıştır. Kitabının büyük bir bölümünde, Freud'dan alıntılar yapıp onun savlarını çürütür. Freud'u "modern psikiyatri"yi kurarak- uydurarak, tüm insanlığa zarar veren bir dolandırıcı olarak görür.

"Hukuk sisteminde, aksi ispatlanmadıkça sanığın suçsuz olduğu varsayılır ve suçu ispat sorumluluğu suçlayana düşer. Psikiyatrik- tahkike dayalı 'tıp' sistemindeyse, bu ilişki tersinedir: Akıl hastalığı tanısı konan kişi aksi ispatlanmadıkça deli varsayılır ve deliliğin aksini ispatlama sorumluluğu 'deli' olarak töhmet altında bırakılan (genellikle aciz durumdaki) bireye düşer. Psikiyatrlar 'psikiyatrik masumiyet' iddiasını 'deli hasta'nın hastalığını inkar etmesinin kanıtı olarak görüp apriori reddederler."

"Freud, anormal davranışlar görüyor ve bunlara sanki akıl hastalıklarının semptomlarıymış gibi muamele ediyordu."

"Bireyler, etraflarındaki insanlar için sıkıntı haline geldikleri ve istenmedikleri zaman deli kategorisine sokulurlar ve tımarhaneye kapatılmaya direnme gücünden yoksundurlar."

"Depresyon ve şizofreninin beyin hastalıkları olduğu görüşü etrafındaki çekişme veya tartışma geçmişte kalmıştır; artık bu görüş psikiyatriye duyulan imanın toplumsal bir şartıdır ve farmakratik devletin gücü ile cüzdanı tarafından korunup desteklenir."

" 'İnsanlar kişiye özgü şekillerde delirirler.' "

"Oysa tıp teşhislerle değil, hastalıklarla ilgilidir. Sadece psikiyatri teşhislerle ilgilenir, çünkü psikiyatride teşhisler hastalıklardır."

" 'Yazdığı her şey yalan, ve'ler ve ile'ler de dahil.' (Freud için.) "

"Mutsuzlukluk, çaresizlik, hayal kırıklığı ve intihar insanlık halinin ayrılmaz parçasıdır. Bunların sebebi ne iblisleri olmak ne de akıl hastası olmaktır."

"Her ne kadar Freud insanlığı uykusunu bozduğunu iddia etmeyi sevse de, durum tersidir: O, insanlara yanlış bir açıklamanın rahatlatıcılığını sağladı."

"Histeri bir hastalık değildir, bir hastalığın adı ve teşhisi de değildir; aslında histeri yeti yitimli bir hastayı oynayan bir insan ile hastalığı tedavi eden doktoru oynayan bir psikiyatr arasındaki gizli işbirlikli bir aldatmacadır."


"Sapkın davranışları hastalık ve hoşlanılmayan kişileri hasta olarak algılamak, tanımlamak ve tedavi etmek elbette düpedüz tıbbileştirmedir. Aynı zamanda, büyük çapta yalancılık ve onunla aynı çapta bir psikiyatrik hile kaynağıdır."